ISLIK

Bir ömür sürer kırgın taylar, bulutları
İncinir mor, kızıl denizlerin balıkları
Gerildiği an yeniden irkitiyor yayları
Bir ıslık sesi ile rüyadan ayrılır.

Ağrılar zihin, güfteler neşe,
Şimdi ne geceyim ne de baktığım var güneşe.
Gittiğim yollarda gözüm saplanıyorken dönüşe,
Kaçıncı aksim bu aynalarda değişen?

Sedâlar, serzenişler
Ruhumdaki makasın seslenişinden
Ayrılıyor iki yanım iki yana,
Kurtulamadığım zihnimin gergefinden

Yeniden yükseliyor ses,
Yalnız, duyabileceğim kadar.
Bir soba ve is kokusu
Ve o yaldızlı tokalar,
Kanatlanıyor şairin dili, ağzından
Yazdıkça, yazdıkça uçuşuyor turnalar.








Yorumlar